Doğru Soru Hangisi? Milli Eğitim Bakanı Kim Olmalı? Milli Eğitim Bakanı Nasıl Birisi Olmalı?

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Vekili ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, son zamanlarda sıklıkla gündemde yer alan ‘Yeni Milli Eğitim Bakanı kim olacak?’ sorularının yersiz olduğunu kaydederek, “Milli Eğitim Bakanı’nın nasıl birisi olması gerektiği sorulması gereken asıl sorudur.” dedi.

Türkiye Yüzyılı’nın eğitimle inşa edileceğine dikkat çeken Genel Başkan, yeni Milli Eğitim Bakanı’nın içeriği ve hedefleri bakımından milli, yöntemi ve araçları bakımından çağdaş ve evrensel bir eğitim sistemi için çaba göstermesi gerektiğini bildirdi.

Genel Başkan açıklamasında şu satırlara yer verdi:

“Bugünlerde medyada Kabine Toto aldı başını gidiyor. Her kesim, belki gündem oluşturma gayesiyle belki de arzu ettiklerini işaret etmek amacıyla Kabine listesi yayınlıyor. Hal böyleyken, eğitim çalışanları da Milli Eğitim Bakanı’nın kim olacağı hususunda gündemlerini dolduruyor. Fakat aslında Milli Eğitim Bakanı’nın kim olacağından ziyade, Milli Eğitim Bakanı’nın nasıl birisi olması gerektiği sorulması gereken asıl sorudur diye düşünüyorum. Bize göre Milli Eğitim Bakanı; -Öncelikle eğitimi “Yöneten” olmalıdır.

Çok uzun yıllardır, özellikle MEB taşra teşkilatını “Dışarıdan yapıların” tahakkümü altında bırakan yönetim zaafiyetini sona erdirmelidir.

-Eğitimle ilgili planlamaların, projelerin ve politikaların, egemenlik arzusundaki STK görünümlü oluşumların mutfağında değil, Milli Eğitim Bakanlığı teşkilatının çok zengin birikime sahip olan köklü kuruluşlarında hazırlanmasından taviz vermemelidir.

-Yönetici atama ve görevde yükselmelerde liyakat ve ehliyeti esas alan bir yönetim anlayışını hakim kılmalıdır. Örneğin akademik başarısı en yüksek öğrencilerimizin okuduğu proje okullarını “yandaş atama projesi” olmaktan kurtarmalıdır.

-Eğitim çalışanlarının beklentilerini samimiyetle “Gören” olmalı, Öğretmenlik Meslek Kanunu gibi, çalışanları ilgilendiren her düzenlemede sahanın sesine kulak vermelidir.

-Personelini gerçek anlamda sahiplenmeli, eğitim çalışanlarını insanca yaşayabilecekleri ekonomik koşullara kavuşturmak için tüm imkanları ve sınırları zorlayabilmelidir.

-Türkiye Yüzyılı’nın eğitimle inşa edileceği şuuruyla; içeriği ve hedefleri bakımından milli, yöntemi ve araçları bakımından çağdaş ve evrensel bir eğitim sistemi için çaba göstermelidir. Bu ilkeler üzerinde ittifak edildiği sürece, kimin Milli Eğitim Bakanı olduğunun ne önemi var ki?”

Editör: Admin Admin