Promosyon ihalelerinde son aylarda verilen teklifler çalışanların iştahını kabartmış durumda. Emekli ve kamu çalışanları için adeta ek bir gelir haline geldi. Fırsattan yararlanmak isteyen kurumlar daha önce yaptıkları anlaşmaları revize yoluna gidiyor.

Bazı yerlerde verilen teklifler memnuniyet yaratsa da bazı yerlerde ise verilen teklifler beklentilerin çok altında kalıyor.

Özellikle Ocak 202'ten sonra eğitim camiasında verilen düşük teklifler gündem konusu oldu.

Eğitim-İş Sinop Şubesi Başkanı Celal Şahbenderoğlu konuyla alakalı açıklamalarda bulundu:

"Bankalarla belli bir süreliğine bir takım promosyon anlaşmaları yapılıyor. Bizim de 3 yıllık süre için promosyon anlaşması süreci başladı. İlk etapta komisyon toplandı. Bununla ilgili bir çalışma yapıldı ancak bankaların bazıları hiç gelmedi, bazıları ise ihalede çok düşük rakamlar telaffuz ettiler. Dolayısıyla istediğimiz sonucu alamadık böyle bir şeyi de kabul etmedik. Bizim canımızı sıkan durum şu; eğitim çalışanları gerçekten Sinop'ta en büyük çalışan kitlesini oluşturuyorlar. Bu çalışan kitlesinin bankalarda birçok hesapları, kredi kartları, ödemeleri var. Bu ödemeleri bankalar üzerinden yapıyoruz. Biz ekonomiye bu kadar çok katkı sağlarken maalesef bankalar bizim ekonomiye katkımızı görmezden geliyorlar. Dolayısıyla da istediğimiz promosyon tekliflerini alamıyoruz.''

''Sinop'ta şöyle bir durum var. İnsanlar yıllarca çalıştıkları bankaları terk etmek istemiyorlar. Biraz da bankaların bu işte soğuk davranmasında bunu etken görüyoruz biz. Biz Eğitim-İş Sendikası olarak, promosyonlar hangi bankadan alınacaksa biz bütün bankada bulunan varlıklarımızı o bankaya geçirme kararı aldık. Bunu da bir tepki olarak yapıyoruz aynı zamanda. Biz kıpırdamayınca bankaların da bize saygı göstermediğini fark ettik. Bu doğrultuda da çalışanlar arasında birlik oluşturmayı düşünüyoruz. Buna da herkesin destek vermesini bekliyoruz açıkçası çünkü bankaların gerçekten bu süreçte bize hak etmediğimiz şekilde saygısızca davrandıklarını düşünüyorum."

''Öğretmenlerin kendi sosyal imkanlarını rahat bir şekilde geçirecek mekanlar yok. Halkın arasında karıştığınız zaman yine o öğretmen kimliğini üzerinizde taşıdığınız için rahat etme şansınız yok. Öğretmenevlerinin diğer meslek gruplarından farklı olarak kuruluş mantığı budur aslında. Öğretmenler bir nebze toplumdan biraz soyutlansınlar, rahatça keyifli bir vakit geçirsinler diye kurulmuştur öğretmenevleri. Ama zaman içinde maalesef öğretmenevleri öğretmenden başka herkesin faydalanacağı konumlara getirildi. Oralarda toplantılar düzenleniyor. Öğretmen haricinde birçok insan milletvekilleri vesaireler çeşitli toplantılar yapıyor. Yani öğretmen haricindeki herkes öğretmenevlerine girer vaziyete geldi. Dolayısıyla o mantık tamamıyla de kaybedilmiş oldu. Bir öğretmenevinin asıl mantığı öğretmen oraya gittiği zaman rahat etsin biraz kafasını dinlesin şeklinde oluşturulmuş bir yapı iken şu an öğretmenden başka herkesin olduğu bir ortam haline gelmiş oldu. Biz bundan sonra derece rahatsızız. Sendikamız da bu konunun üzerinde çok duruyor. Günün birinde yine öğretmenevlerinin gerçekten öğretmenlere ait olduğu mekanlar haline getirilmesi için mücadelemiz her zaman sürecek''

Kaynak: ogretmenlericin.com

Editör: Admin Admin