Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, OECD Eğitim Bakanları Toplantısı'nın ikinci gününde "Tüm İnsan Perspektifinde Eğitimde Eşitlik ve Kapsayıcılık" konulu oturuma katılarak, "Her ay 1 milyon vatandaşa kapsamlı eğitimler vermeye başladık" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, OECD Eğitim Bakanları Toplantısı'nın ikinci gününde "Tüm İnsan Perspektifinde Eğitimde Eşitlik ve Kapsayıcılık" konulu oturuma katıldı. İşte açıklamaları:
Özer, "Türkiye'de Millİ Eğitim Bakanlığı sadece eğitim çağı nüfusundaki öğrencilere eğitim hizmeti sunmamakta; aynı zamanda yetişkinlerin eğitiminden, hayat boyu öğreniminden de sorumlu bir Bakanlık olarak hizmet vermekte" dedi.
Özer, "Her ay 1 milyon vatandaşa ki bunların yaklaşık yüzde 70'ini kadınlarımız oluşturmakta özellikle iş gücü piyasasındaki dirençliliklerini artırmak, yeni değişiklik ve dönüşümlere adaptasyonlarını güçlendirmek için çok kapsamlı eğitimler vermeye başladık" ifadelerini kullandı.
Özer, "Aile okulu projesinde aile içi iletişim, psikososyal gelişim, dijital bağımlılıklarla mücadele etme, çevre ve iklim değişikliği bilinci, ilk yardım ve trafik bilgisi gibi çok farklı konularda yaklaşık 56 saatlik bir eğitim planı geliştirdik. Burada yaklaşık 800 bin ailenin 3 ay gibi kısa sürede yararlanmasını sağladık. Amacımız, 2023 yılında yaklaşık iki buçuk milyon ailemizin bu imkandan yararlanmasını sağlamaktır" dedi.
"Köydeki tüm eğitim kurumlarını tekrar revizyondan geçirerek vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Artık köylerdeki okullarda sadece çocuklarımız eğitim almıyor, aynı zamanda ebeveynleri de orada tarımdan hayvancılığa her türlü alanda ilgili eğitim imkânına kavuşmakta. Böylece bir taraftan eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için farklı politikaları devreye sokarken aynı zamanda ailelerin de sürekli eğitim aldıkları, kendilerini geliştirebildikleri, imkâna kavuştukları bir mekanizma oluşturmuş olduk" dedi.
Özer, "Bununla okullardaki eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi bağlamında çok önemli katkılar sağladığını da kısa sürede görme imkanımız oldu. İnşallah, bu imkanları da geliştirerek çok daha farklı politikalarla sadece okuldaki çocuklara değil, aynı zamanda ebeveynlerini de destekleyerek çok daha eşitlikçi, çok daha kapsayıcı bir eğitim sistemini inşa etme yolunda önemli mesafe katetmiş olacağız.” Dedi.