"OECD, İstanbul'da mesleki eğitim zirvesinde toplandı, Türkiye'nin başarı örnekleri diğer ülkeler ile paylaşıldı"
Mesleki eğitimdeki gelişmeler hakkında konuşan Özer, mesleki eğitimin Anka kuşu gibi küllerinden doğup yükselerek uçtuğunu ifade etti. Özer, "Türkiye'de tüm mesleki eğitim merkezlerindeki çırak-kalfa sayısı sadece 159 bin idi. Bugün 1 milyon 108 bine ulaştı. Artık mesleki eğitimde sorunlar değil, başarı hikâyeleri konuşuluyor. Onun için OECD, İstanbul'da mesleki eğitim zirvesinde toplandı; Türkiye'nin başarıları, örnekleri diğer ülkeler ile paylaşıldı." değerlendirmesini yaptı.
Özer, aynı zamanda öğretmenlerin mesleki gelişimleri için yapılan çalışmalara işaret ederek bir eğitim sisteminin öğretmeni kadar güçlü olabileceğini kaydetti.
Özer şunları söyledi: "Öğretmenlerimizin ne kadar yanında olabilirsek kişisel ve mesleki girişimlerini ne kadar destekleyebilirsek eğitim sistemimizin kalitesi o kadar artar. Bu bilinçle iki tane kritik adım attık: Birincisi, öğretmenlerimiz mesleki eğitimde hangi eğitimi istiyorlarsa o eğitimi alsınlar diye okullara bütçe gönderdik. 2021 yılındaki bütçe 8.9 milyon iken 2022 yılındaki bütçeyi 292 milyona çıkardık ve bunun 210 milyonunu doğrudan okullara gönderdik. Okullarda da her okul kendi ihtiyaçlarını kendi gidersin diye ilk kez 6.5 milyarlık bir bütçeyi tüm okullarımıza gönderdik. Bütçe gönderilmeyen tek bir okul kalmadı. İstedik ki okullar temizlik malzemelerini, kırtasiye malzemelerini, küçük onarım ve donatımlarını gönderdiğimiz bütçeyle karşılasın. Hiç kimseye muhtaç olmasın. Yirmi yılda bu kadar devasa yatırım yapan bir hükümetin bir Millî Eğitim Bakanlığının okulların ihtiyacını karşılamaktan aciz kalabilmesi mümkün mü?"
Rakamların öğretmen başına düşen mesleki gelişim eğitiminde de kendini gösterdiğini anlatan Özer, mesleki gelişim toplulukları kurduklarını anımsattı. Özer, "2020'de öğretmen başına düşen yıllık ortalama eğitim saati 44 iken 2021'i 94 saate çıkardık. 2022 hedefimiz öğretmen başına 120 saatken, şu anda 205 saate ulaştık. Muhtemelen bunu 250 saate tamamlayacağız. Tüm bu yapılan yatırımları göz önüne aldığımız zaman Millî Eğitim Bakanlığı olarak artık odağımızda öğretmen ve okul yöneticisi var. Okul yöneticilerinin liderlik özelliğini desteklemek için de her türlü imkânımızı seferber edeceğiz." bilgisini paylaştı.
Konuşmasında Öğretmenlik Meslek Kanunu'na da değinen Özer, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi altmış yıllık bir özlemdi." dedi. Özer, "İstedik ki öğretmenlerimizin kişisel gelişimleriyle ilgili bir mekanizma oluşturalım. Bir eğitim verelim. Eğitimden sonra da bir sınav yapalım. Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikte öğretmenlerimizin özlük hakkında ciddi bir iyileşme sağlayalım. İlk kez bir meslek grubuna -ki onlar öğretmenlerdir- 3600 ek gösterge hakkı verildi. İlk kez bir meslek grubuna hususi bir kanun çıkarıldı." diye konuştu.
Özer konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu protesto etmek için eylemler de yapıldı. Sonuç ne oldu? Öğretmen öğretmenliğini yaptı. Yüzde 99.7 katılımla sınav gerçekleşti. İnşallah, 15 Ocak'tan itibaren sınava girenlerin yüzde 98'inin başöğretmen ve uzman öğretmen olduğu çok daha güçlü bir eğitim sistemiyle yolumuza devam edeceğiz. Ben bu organizasyonun gerçekleşmesine emek verenlere çok teşekkür ediyorum. Seminerlerle, katılımlarıyla bu süreci gerçekten çok güzel noktaya taşıyan başta Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Erhan Afyoncu hocamız olmak üzere tüm emek veren hocalarımıza teşekkür ediyorum."
📌 Türkiye'nin En Büyük Öğretmen paylaşım grubuna katılın! https://t.me/ogretmengundemiÖğretmenin gündemini yakından takip edin:📌 Türkiye'nin En Büyük Öğretmen paylaşım grubuna katılın! https://t.me/ogretmengundemi
ÖĞRETMENİN gündemini instagramdan takip edin: Instagram OgretmenX Sayfası İçin TIKLAYINIZ