Köy okullarında yüz yüze eğitim için ders zili 15 Şubat'ta çalacak. Milli Eğitim Bakanlığı, koronavirüs tedbirleriyle başlatılacak yeni dönemin kurallarını okullara bildirdi 15 Şubat itibariyle kademeli olarak başlayacak yüzyüze eğitimin detayları netleşiyor. 15 Şubat'ta birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılan okulların tamamı, Köy ve benzeri seyrek nüfuslu yerleşim yerlerindeki tüm ilkokul ve ortaokullar ile anaokullarda haftanın 5 gün yüzyüze eğitim olacak. 1 Mart itirbariyle de ilkokullar ile 8 ve 12'nci sınıflar okula başlayacak. İlkokullar haftada 2 gün okula gidecek. 8 ile 12'nci sınıflarda ise yüzyüze eğitim yapılacak günler ile eğitime başlama ve bitiş saatleri okul yönetimleri tarafından öğretmenlerle birlikte belirlenecek. Dersler 30 dakika teneffüsler ise 10 dakika olacak. MÜZİK VE BEDEN UZAKTAN İlkokullarda öğrencilere Türkçe,matematik, hayat bilgisi ve İngilizce dersleri yüzyüze anlatılacak. Bu derslere ek olarak 4'üncü sınıflar ayrıca haftada 2 saat din kültürü ve ahlak bilgisi dersi de görecek. Müzik,resim ve beden eğitimi gibi dersler ise uzaktan eğitimle verilmeye devam edecek. 8 ve 12'LER SINAV AĞIRLIKLI OLACAK Lise Geçiş Sınavı'na (LGS) hazırlanan 8'inci sınıf öğrencilerine ise yüzyüze eğitimde yine LGS'deki konuların ağırlıklı olduğu dersler verilecek. Fen bilgisi, matematik, Türkçe, sosyal bilgiler ve İngilizce dersleri yüzyüze eğitimle alınacak. 12'inci sınıflarda ise Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) hazırlık için olan dersler var. Ancak bu kademede öğrencinin hangi alanı seçtine bağlı olarak yüzyüze alacağı eğitimler farklılık gösterebilecek. Örneğin sınava SAYISAL'dan hazırlanan öğrenciler fen bilgisi, matematik ağırlıklı yüzyüze eğitim alırken, SÖZEL'den hazırlanan öğrenciler edebiyat ağırlıklı eğitim görecek. DEVAMSIZ SAYILMAYACAKLAR Yüz yüze eğitim için çocuğunu okula göndermek istemeyen veliler, okul müdürlüklerine yazılı başvuru yapabilecek. Yüz yüze eğitime gelmeyen öğrenciler devamsız sayılmayacak. KISITLAMADAN MUAFLAR Örgün eğitim kurumu öğrenci, öğretmen ve çalışanları sokağa çıkma kısıtlamalarından da muaf tutulacak. Öğrenci, öğretmen ve çalışanlar durumlarını eğitim kurumlarınca verilecek kurum adresi ve çalışma ya da ders programını içeren belgeyi ibraz etmeleri şartıyla, güzergah ve ilgili saatlerle sınırlı olacak şekilde kısıtlamalardan muaf tutulacak. Ayrıca bu kapsamdaki eğitim kurumlarının öğrenci, öğretmen ve çalışanlarından 65 yaş ve üzeri ile 20 yaş ve altındakiler, şehir içi toplu ulaşım araçlarını (metro, metrobüs, otobüs, minibüs, dolmuş gibi) kullanma kısıtlamasından da muaf olacak. "İLİN DURUMUNA ÖZGÜ KAPATMA YA DA DAHA FAZLA AÇMA KARARI ALINABİLİR" Bakan Ziya Selçuk, "Seyreltilmiş eğitimin günlerini kim belirleyecek?" sorusuna, "Genel bir çerçeve çiziyoruz ve bunu okula bırakıyoruz. İller düzeyinde de seçenek oluşturma yani bir ilde valiler, il hıfzısıhha kurulları o ilin durumuna göre spesifik olarak karar verebilecekler. İlk kovid çıktığında 4 senaryomuz var demiştik. Onlardan bir tanesi illerin durumuna göre karar vermek. Çünkü bazı iller var ki birkaç kişinin dışında vaka yok. O yüzden de Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yapılan son Kabine Toplantısı'nda iller düzeyinde de valilikler ve il hıfzısıhha kurullarının gözetiminde o ilin durumuna özgü kapatma ya da daha fazla açma biçiminde kararlar alınabilir. Bunları da peyderpey paylaşmış olacağız. Bu öncelikli açılan sınıflarla ilgili, sonraki aşamada tekrar gözden geçirilecek. Elbette bütün sınıfların açılmasını istiyoruz ama bilim insanları 'Burada risk var.' dediğinde 'Olsun, biz devam ediyoruz.' deme hakkımız yok." yanıtını verdi. ÖZEL OKULLAR "Özel okullar şartlarım uygun, öğrencimi 5 gün okula çağırıyorum deme hakkına sahip mi?" sorusuna ilişkin Bakan Selçuk, özel okulların yüksek seviyeli tedbirler aldıklarını ancak bunu sadece okul bağlamında değil bir şehirde yaşayan topluluk anlamında değerlendirdiklerini, bu yüzden tüm ülke için ortak bir karar aldıklarını dile getirdi. Açılacak sınıflar dışında diğer sınıflar için öngörüsü sorulan Selçuk, "Bununla ilgili de bir çalışma var. Örneğin Avrupa Birliği'nin bir takım sayısal tabloları var. 'Son 7 gün içinde 100 bin kişide şunun altında olursa tamamen açılabilir. Şu sayının altında olursa kısmen açılabilir. Şu sayının üstünde olursa tamamen kapatılır.' şeklinde AB'nin aldığı ortak kararlar var. Bizde de bu tür bir çalışma yapılıyor. Bununla ilgili de sonuçlandığında paylaşmış oluruz. Bizdeki durumu da gözeteceğiz. Eğer biz Avrupa ülkelerinin yaptığının aynısını yapsak okulları hemen hemen hiç kapatmamamız gerekiyor. Çünkü orada özellikle 10 yaş altının neredeyse hiç kapatılmadığını görüyoruz ama bizde çoğu zaman kapandı. Biraz kontrollü gitmeye çalışıyoruz. Çünkü bizdeki sosyal hayat, eğlence anlayışı, bir takım toplumsal ritüeller tıpa tıp Avrupa'daki gibi değil, bize özgü olan bazı durumlar var. Bu yüzden de her ülke kendi koşullarını değerlendirmeli. 'Okulları çok kapatıyorsunuz.' diye eleştirenler var. Kendi değerlerimize bakarak karar vermek zorundayız. Elbette açılmasını istiyorum ama veriler bunu gösterdiğinde kontrollü gidelim tercihinde bulunuyoruz." diye konuştu. Bakan Selçuk, yüz yüze eğitimin başlayacağı dönemde okula gitmeyi tercih etmeyen öğrencilerin devamsız sayılmayacağını, derslerini uzaktan takip edebileceklerini bildirdi. Açtıkları 3 televizyon kanalında öğrencilerin ihtiyacı olan derslere ulaşabildiklerini belirten Selçuk, ilkokul, ortaokul ve lise için dünyada 3 kanal kurabilen 3-4 ülkeden birinin Türkiye olduğunu, bu süreçte 10 bin ders videosu çektiklerini, günde 3 milyondan fazla ders yaptıklarını kaydetti. Ceyda Karaaslan Kaynak: SABAH