Abdullah DAMAR: "MEB, Yazılı Sınavları İptal Etmelidir!"



Aralık 2020 tarihi itibarıyla vaka sayıları, ölümler ve Covid-19 virüsünün bulaşma riski açısından pandemi döneminin en kötü günlerini yaşıyoruz.





Bu nedenlerle 16 Kasım 2020 tarihinden itibaren ilk ve orta dereceli okullar seyreltilmiş yüz yüze eğitimden, uzaktan eğitime geçti. İlkokul öğrencileri bu tarihten beri uzaktan eğitime devam ederken, ortaokul ve liselerin 8 ve 12.sınıf öğrencileri hariç, mart ayından bu yana yüz yüze eğitim görmedi.

Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığı, 18 Aralık 2020 tarih ve ‘Ölçme ve değerlendirme uygulamaları’ başlıklı yazısıyla; 2020/2021 Eğitim Öğretim yılı ilk dönem karne notlarının, ilkokullarda yazılı sınav yapılmayıp, bütün sınıflarda ‘ders etkinliklerine katılım’ puanı ile ortaokul ve liselerde ise 4-22 Ocak tarihleri arasında yüz yüze yazılı sınav yapılarak, ayrıca performans çalışmalarıyla belirlenmesini istemiştir. Yazıda devamla, 16 Kasım 2020 tarihine kadar yapılan yazılı sınavlar da geçerli olacak ve karne notu olarak değerlendirilecektir.





Milli Eğitim Bakanlığı, uzaktan eğitime geçilen tarih olan 16 Mart 2020 tarihinden bu yana, bütün araştırmalarda, altı milyon öğrencinin uzaktan eğitime erişemediği bilinmesine rağmen; bütün öğrencilerde internet bağlantısı, internet paketi, bilgisayar, tablet ve mobil telefon olduğu varsayımıyla hareket ederek, 2019/2020 Eğitim Öğretim yılının ikinci yarısında yaptığı gibi öğrencilere performanslarına görev karne notu verme yerine, onları Ocak-2021 ayı içinde yüzü yüze yazılı sınavlara tabi tutmaya çalışıyor.

Alınan bu karar çok iki açıdan çok yanlıştır!

Birincisi; pandeminin en yoğun olduğu ve uzun süreli kapanmaların konuşulduğu bir ortamda bütün ortaokul ve lise öğrencileriyle, öğretmenlerini okullara yazılı sınav yapmaya çağırıyor. Yaklaşık on iki milyon öğrenci ve altı yüz bin öğretmenin bu pandemi koşullarında okullara çağrılması salgının ilerlemesi ve öğrenci ve öğretmenlerini can güvenlikleri açısından çok tehlikelidir.





İkincisi; teknolojik olanaksızlıklar nedeniyle uzaktan eğitime erişemeyen altı milyon öğrenciyle, kısmen erişebilen öğrencileri aynı yazılı sınavlara tabi tutuyor. Zaten hem bölgeler arasındaki eşitsizliğin, hem de sosyo-ekonomik eşitsizliğin sonucu olarak ortaya çıkan olumsuz durum, yapılacak olan bu yazılı sınavlarla daha da kötüleşecektir. Bu sonuç eğitimde fırsat eşitsizliğini olumsuz yönde etkileyeceği gibi toplumsal barışı bozucu etki de yapacaktır.

MEB, ivedilikle alınan bu yanlış karardan vazgeçmeli, ortaokul ve lise öğrencilerinin 2020/2021 Eğitim Öğretim Yılı birinci dönem karne notu ‘ders etkinliklerine katılım’ ve performanslarına göre verilmelidir.



Yüz yüze yapılacak yazılı sınav sonuçlarında ortaya çıkacak olan olası başarısız sonuçların, çocuklarımızın psikolojisini ve geleceklerini ne kadar olumsuz etkileyeceğini düşünemiyoruz bile!



Abdullah DAMAR

Eğitimci-Yazar

Editör: TE Bilişim